The Relationship Between Obsessive Compulsive Disorder and Mental Contamination (MC): Psychometric Properties of Vancouver Obsessive Compulsive Inventory-MC Scale and Thought-Action Fusion-Contamination Scale
1Hacettepe University, Faculty of Letters, Department of Psychology, Ankara - Turkey
2Hacettepe University, Department of Psychology, Ankara - Turkey
3KU Leuven, Department of Psychology, Leuven - Belgium
Dusunen Adam J Psychiatr Neurol Sci 2016; 29(4): 335-348 DOI: 10.5350/DAJPN2016290405
Full Text PDF Full Text PDF (Turkish)

Abstract

Objective: Mental contamination is defined as feelings of internal dirtiness in absence of actual contact with a dirty physical object or a person. Mental contamination is considered to play an important role in maintenance and persistence of obsessive compulsive disorder (OCD). This study aimed to examine psychometric properties of the Turkish version of two objective measures of mental contamination: Vancouver Obsessive Compulsive Inventory-Mental Contamination Scale (VOCI-MC) and Thought-Action Fusion-Contamination Scale (TAF-CS).

Methods: The participants were 255 university students (183 females and 70 males) with the age range of 18-28 years. The participants were asked to fill out the questionnaire set consisted of VOCI-MC, TAF-CS, Thought-Action Fusion Scale (TAFS), Disgust Scale-Revised, Trait Anger Expression Inventory and Obsessive Compulsive Inventory-Revised (OCI-R).

Results: Reliability analyses indicated that internal consistency of VOCI-MC and TAF-CS were 0.93 and 0.92, and test-retest reliabilities were 0.79 and 0.61, respectively. Consistent with the original study, the results of explanatory and confirmatory factor analysis indicated that both scales had one factor structure. Convergent and divergent validity analyses revealed that both scales were positively correlated with OCI-R total scores and its subscales as well as TAF total score and its subscales; but this relationship was significantly less strong for Trait Anger and Disgust Sensitivity. While VOCI-MC significantly predicted OCD symptomatology, TAF-CS had no predictive power in this regard.

Conclusions: The results support that psychometric properties of the Turkish versions of the scales meet acceptable standards for validity and reliability, and therefore can be used among Turkish population.


Zihinsel kirlenmenin (ZK) obsesif-kompulsif bozukluk ile ilişkisi: Vancouver Obsesif-Kompulsif Envanteri-ZK ve Düşünce-Eylem Kaynaşması-Kirlenme Ölçekleri’nin psikometrik özellikleri
1Hacettepe Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Psikoloji Bölümü, Ankara - Türkiye
2Hacettepe Üniversitesi, Psikoloji Bölümü, Ankara - Türkiye
3KU Leuven, Psikoloji Bölümü, Leuven - Belçika
Dusunen Adam Journal of Psychiatry and Neurological Sciences 2016; 29(4): 335-348 DOI: 10.5350/DAJPN2016290405

Amaç: Zihinsel kirlenme, bireyin kirli bir nesne veya kişiyle fiziksel olarak doğrudan temas etmemesine rağmen, içsel bir kirlenme hissi yaşaması olarak kavramlaştırılmakta ve obsesif-kompulsif bozukluğun (OKB) şiddetlenmesinde ve devam etmesinde önemli bir rol oynadığı belirtilmektedir. Bu araştırmada, OKB ile ilişkili bir kavram olan zihinsel kirlenme olgusunu objektif olarak değerlendiren iki ölçüm aracı olan Vancouver Obsesif-Kompulsif Envanteri-Zihinsel Kirlenme (VOKE-ZK) ve Düşünce-Eylem Kaynaşması-Kirlenme Ölçeklerinin (DEK-KÖ) Türkçeye uyarlanarak psikometrik özelliklerinin incelenmesi amaçlanmıştır.

Yöntem: Araştırmanın örneklemini 183’ü kadın 70’i erkek, yaş aralığı 18-28 arasında bulunan 255 üniversite öğrencisi oluşturmuştur. Katılımcılardan VOKE-ZK, DEK-KÖ, Düşünce-Eylem Kaynaşması Ölçeği (DEKÖ), Tiksinme Ölçeği-Revize Edilmiş (TÖ-R), Sürekli Öfke-Öfke İfade Tarzları Ölçeği (SÖ-ÖİTÖ), Obsesif-Kompulsif Envanteri-Gözden Geçirilmiş Kısa Formu’ndan (OKE-GGKF) oluşan ölçek setini doldurmaları istenmiştir.

Bulgular: Yapılan güvenirlik analizleri doğrultusunda VOKE-ZK’nin iç tutarlık katsayısı 0.93, test-tekrar test güvenirliği 0.79 olarak; DEK-KÖ’nün ise iç tutarlık katsayısı 0.92, test-tekrar test güvenirliği 0.61 olarak tespit edilmiştir. Açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analiz sonuçları, orijinal çalışma ile tutarlı olarak, her iki ölçeğin de tek faktör yapısına sahip olduğuna işaret etmiştir. Ölçeklerin birleşen ve ayrışan geçerlik analiz bulgularına bakıldığında her iki ölçüm aracının da OKE-GGKF toplam ve alt ölçekleriyle, aynı zamanda DEKÖ toplam ve alt ölçekleriyle pozitif yönde ilişkili bulunduğu görülürken; sürekli öfke ve tiksinme hassasiyeti ile olan ilişkilerinin anlamlı olarak daha düşük olduğu belirlenmiştir. VOKE-ZK’nin OKB’nin belirtilerini anlamlı olarak yordarken, DEK-KÖ’nün yordayıcı gücünün olmadığı görülmüştür.

Sonuç: Analiz sonuçları, ölçeklerin Türkçe formlarının istenilir geçerlik ve güvenirlik değerleri ile ülkemizde kullanılmaya olanak verecek psikometrik özelliklere sahip olduğunu göstermektedir.