E-ISSN: 1309-5749 | ISSN: 1018-8681 | Join E-mail List | Contact | Twitter
1Bakırköy Mental and Neurological Diseases Hospital 1. Neurosurgery Clinic
2Şişli Etfal Training and Research Hospital Radiology Oncology Clinic
Dusunen Adam Journal of Psychiatry and Neurological Sciences 2001; 14(1): 61-63
Full Text PDF Full Text PDF (Turkish)

Abstract

Purpose: Pituitary adenomas reach very big sizes and invade directly. Transsphenoidal surgery is the preferred approach for the surgical management of the majority of pituitary tumors, including macroadenomas. Radiotherapy is very efficient in controlling large tumors' mass effect and hypersecretion. This study evaluates retrospectively those patients who have recourse to our clinic between 1990-1998 with endocrine active pituitary adenoma diagnosis.

Materials and Method: 20 patients applied to our clinic between 1990-1998 with pituitary adenoma diagnosis. 12 patients had endocrin active tumors. Female/male ratio: 6/1. The most frequent age range was 31- 40. Tumor diameters ranged between 2-5 cm 5 patients (42 %) had prolactinoma, 3 patients (25 %) had somatropic adenoma, and 4 patients (33 %) had adenomas with mixed hormone secretion. 8 patients had total and 4 had subtotal excision. All patients had radiotherapy.

Results: Endocrin active pituitary tumors are more frequent in women. The longest follow-up period is for tumors secreting prolactin. The rate of relapse is high in patients who did not receive radiotherapy following surgery. Key words: Endocrine active pituitary adenomas, radiotherapy, surgery


Endokrin Aktif Hipofiz Adenomları Tedavi Sonuçlarımız
1Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi 1. Nöroşirürji Kliniği
2Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyoloji Onkolojisi Kliniği
Dusunen Adam Journal of Psychiatry and Neurological Sciences 2001; 1(14): 61-63

Amaç: Pitüiter adenomalar oldukça büyük boyutlara ulaşırlar ve direkt yayılımları mevcuttur. Transsfenoidal cerrahi, makroadenomlar dahil olmak üzere hipofiz tümörlerinin çoğunluğunda tercih edilen cerrahi yaklaşım şeklidir. Radyoterapi; büyük tümörlerin kitle etkisini ve hiperseksiyonu kontrol etmede oldukça etkilidir. Bu çalışmada, kliniğimize 1990-1998 yılları arasında endokrin fonksiyon yapan hipofiz adenomu tanısıyla başvuran hastalar retrospektif olarak irdelenmiştir.

Gereç ve Yöntem: Kliniğimize 1990-1998 yılları arasında hipofiz adenomu tanısıyla 20 hasta başvurmuştur. Hastaların 12'sinde endokrin aktif tümör mevuttu. Kadın/erkek oranı 6/1. En sık görülen yaş grubu 31-40'tır. Tümör çapı 2-5 cm arasında idi. Prolaktinoma 5 hastada (% 42), somatropik adenoma 3 hastada (% 25), mikst hormon sekresyonlu adenoma 4 hastada (% 33) mevcuttu. Hastaların 8'ine total, 4'üne subtotal eksizyon uygulanmıştır. Hastaların tümüne radyoterapi uygulanmıştır.

Sonuç: Kadınlarda endokrin aktif hipofiz tümörleri daha sık görülmektedir. En uzun takip süresi prolaktin salgılayan tümörlerdedir. Cerrahi sonrası radyoterapi uygulanmayan hastalarda nüks oranı yüksektir.