Comorbid Anxiety Disorders in Schizophrenia: The Relationship between Sociodemographic and Clinical Characteristics
1Kızıltepe State Hospital
2Mardin State Hospital
3Erenköy Mental Health and Neurological Diseases Training and Research Hospital
4Bağcılar Training and Research Hospital
5Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Research and Training Hospital
Dusunen Adam J Psychiatr Neurol Sci 2010; 23(1): 18-24 DOI: 10.5350/DAJPN2010230103t
Full Text PDF Full Text PDF (Turkish)

Abstract

Objective: In this study, we aimed to investigate the frequency of comorbidity of anxiety disorders and schizophrenia and to assess its relation with sociodemographic and clinical variables

Methods: One hundered five patients diagnosed as having schizophrenia according to DSM-IV were recruited from Bakırköy Research and Training Hospital for Psychiatry, Neurology and Neurosurgery, Treatment Education and Research Center for Psychotic Disorders. The data from the participants were collected using sociodemographic data form, Structured Clinical Interview for the Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders - Fourth Edition, Positive and Negative Syndrome Scale (PANSS), Hamilton Anxiety Rating Scale (HAM-A), Barnes Akathisia Rating Scale (BARS). The collected data has been evaluated by using SPSS 10.0.

Results: Among the participants, 23,80% (n=25) had no anxiety disorders whereas 47,61% (n=50) had diagnosis for more than one anxiety disorder; 4,76% (n= 5) had panic disorder, 0,95% (n=1) had obsessive-compulsive disorder, 0,95% (n=1) had agorophobia, 4,76% (n=5) had social anxiety disorder, 14,28% (n=15) had special phobia, and 2,85% (n=3) had anxiety disorder otherwise unspecified as comorbid diagnosis along with schizophrenia. Anxiety symptoms were more frequent in patients with a story of childhood separation anxiety, school phobia and childhood maltreatment.

Conclusion: These results emphasize the importance of screening for comorbid anxiety disorders in the prognosis and treatment of schizophrenia and display the need for new contemporary treatment modalities.


Şizofrenide anksiyete bozuklukları eştanısı: sosyodemografik ve klinik özellikler ile ilişkisi
1Kızıltepe Devlet Hastanesi
2Mardin Devlet Hastanesi
3Erenköy Ruh Sağlığı ve Nörolojik Hastalıklar Eğitim ve Araştırma Hastanesi
4Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi
5Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Araştırma ve Eğitim Hastanesi
Dusunen Adam Journal of Psychiatry and Neurological Sciences 2010; 23(1): 18-24 DOI: 10.5350/DAJPN2010230103t

Amaç: Bu araştırmada, şizofreni tanılı hastalarda anksiyete bozukluğu eştanısının araştırılması, anksiyete bozukluğu olan ve olmayan şizofreni hastalarının sosyodemografik özellikler ve klinik özellikler açısından karşılaştırılması amaçlanmaktadır.

Yöntem: Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikotik Bozukluklar Tedavi Eğitim ve Araştırma Merkezi tarafından takip edilen, DSM-IV TR’ye göre şizofreni tanılı 105 hasta bu çalışmaya dahil edilmiştir. Katılımcılara sosyodemografik veri formu, DSM-IV Eksen I Bozuklukları İçin Yapılandırılmış Klinik Görüşme Ölçeği (SCID-I), Pozitif ve Negatif Sendrom Ölçegi (PANSS), Hamilton Anksiyete Değerlendirme Ölçeği (HAM-A) ve Barnes Akatizi Ölçeği (BAÖ) görüşmeci tarafından uygulanmıştır.

Bulgular: Olguların %23,80’inde (n=25) herhangi bir anksiyete bozukluğu saptanmazken, %47,61’inde (n=50) birden fazla anksiyete bozukluğu, %4,76’sında (n=5) panik bozukluğu, %0,95’inde (n=1) obsesif kompulsif bozukluk, %0,95’inde (n=1) agarofobi, %4,76’sında (n=5) sosyal anksiyete bozukluğu, %14,28’inde (n=15) özgül fobi ve %2,85’inde (n=3) başka türlü adlandırılamayan anksiyete bozukluğu bulunmuştur. Anksiyete bozukluğu olan ve olmayan olgular arasında cinsiyet, yaş, aile öyküsü, şizofreni alt tipi, alkol ve madde kullanım öyküsü ve kendine zarar verici davranış, patolojik ebeveynin varlığı, bir ebeveynin yokluğu, PANSS-pozitif, PANSS-negatif, PANSS-genel ve PANSS-total puanları açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmamıştır. Okul fobisi veya başka bir fobinin varlığı ve çocuklukta kötü muamele öyküsü anksiyete bozukluğu olan olgularda, anksiyete bozukluğu olmayan olgulara göre anlamlı derecede daha fazla bulunmuştur.

Sonuç: Bu sonuçlar şizofrenide anksiyete bozukluğu eştanısının önemini vurgulamakta, tedavi yaklaşımlarında yeni arayışları gündeme getirmektedir.