E-ISSN: 1309-5749 | ISSN: 1018-8681 | Join E-mail List | Contact | Twitter
1Istanbul Medical Faculty Psychiatry Department Clinical Psychotherapy Unit Dissociative Disorders Program
Dusunen Adam Journal of Psychiatry and Neurological Sciences 1995; 8(1): 28-37
Full Text PDF Full Text PDF (Turkish)

Abstract

Multiple personality disorder usually presents with associated symptoms rather than main features of the disorder, therefore it is necessary for the clinician to keep it in mind as a diagnostic probability and to know its various presentations and associated symptoms in order to elicite it. We observed during long term evaluation of four cases presenting as pseudopsychosis that they had multiple personality disorder with long term histories of dissociative symptoms. It was only a time-limited periode of crisis caused by the underiying chronic psychopathology. Patients presenting with a single dissociative symptom, a dissociative disorder, a severe acute dissociative syndrom with regressive features of a dramatic and therapy-resistant conversion symptom should be evaluated for other dissociative symptoms and especially for chronicity. In our experience, one of the presentations of multiple personality disorder in our culture is pseudopsychosis (hysterical psychosis), a type of crisis situation in this context.


Psödopsikoz ile Başvuran Dört Çoğul Kişilik Bozukluğu Vakası
1İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri ABD Klinik Psikoterapi Birimi Dissosiyatif Bozukluklar Programı
Dusunen Adam Journal of Psychiatry and Neurological Sciences 1995; 1(8): 28-37

Çoğul kişilik bozuklu ğu klinisyenin karşısına daha çok yanlikincil belirtileri nedeniyle gelir. Farkedilmesi ve tanı konulabilmesi için öncelikle bir tan ı olasılığı olarak akla gelmesi, ayrıca bu belirtilerin ve hekime başvuru biçimlerinin bilinmesi gerekir. Biz klini ğimize psödopsikoz (histerik psikoz) ile acil olarak getirilen dört vakan ın akut tablonun yatışmasından sonraki incelenmesi ve izleminde psikojen amnezi önde gelmek üzere uzun süredir dissosiyatif ya şantıları olduğunu saptadık. Klinik öykülerinin birer özeti sunulan bu vakaların kriz dönemik sonrasında diğer belirtilerin ortaya konulması ile asıl tanılarmın çoğul kişilik bozuklu ğu (dissosiyatif kimlik bozukluğu) olduğu ortaya çıktı . Görünürde tek bir dissosiyatif belirti, dar kapsamlı bir dissosiyatif bozukluk, akut ve regressif belirtilerle seyreden ağır dissosiyatif tablo ya da ağır, dramatik, dirençli konversiyon belirtileri ile başvuran hastaların diğer dissosiyatif belirtiler ve özellikle kroniklik aç ısından incelenmesi gerekmektedir. Öte yandan, ülkemizde ço ğul kişilik bozuklu ğu hastalarının klinisyenin karşısına geliş biçimlerinden birinin de bu kişilerde kriz dönemlerinde ortaya ç ıkan psödopsikoz (histerik psikoz) tablolar ı olduğunu kanısındayız.